İnsan var olduğundan beri uyguladığı kolektif eylemi sosyal medya ve çeşitli mecralarla daha büyük kitlelere ulaşarak devam ettirmekte. Harari’nin Sapiens kitabındaki 100-150 kişilik kolektif yaşam formu çok daha genişlemiş ve neredeyse tüm dünyayı sarmış milyonları bulan gurup ve aidiyetler olarak karşımıza çıkmıştır. Herkes bir iletişim içinde ve birbirine muhtaç şekilde hayatını devam etmek zorunda kaldı. Hammadde, üretim, teknoloji, sağlık, bankacılık, enerji ve daha birçok alanda sadece insanlar başkalarına ihtiyaç duymamakta makro seviyede ülkeler, hatta kıtalar bile birbirine ihtiyaçlar duymaktadır.
Dünya, böylece küreselleşerek daha da küçülmüş, artık herkes dünyanın diğer ucundaki insanlarla kolaylıkla iletişim kurar hale gelmiştir. Fakat herkesin birbirini kolaylıkla görebildiği, mesafelerin çok kısaldığı 21. yüzyılda insan oğlu kendi içerisinde yalnızlıkla mücadele etmek zorunda kalmış ve kalabalıkların içinde yalnızlığa mahkum olmuştur. Hayatınızın içinde o kadar çok insan olmasına rağmen hemen hemen herkes sizin için sadece iş ve sosyal hayatta karşılaştığınız rutin yaşamın olağan aktörleri olabilir. Evinizden birkaç gün çıkmasanız belki de patronunuzdan başka hiç kimse sizi merak edip sormayacak duruma gelmek, insan için yalnızlığın doruk noktasıdır. Bu yalnızlığı, evcil hayvan sahiplenerek atabilen çok insan var.
Yalnızlık yüzünden depresyona giren insan modelinden hariç, bazı insanlar için zıt bir durum söz konusu olabilir. İçindeki yaşama sevinci, sevgi ve dostluğu etrafındakilere aktarırken, bir köpek, kedi veya kuşu da kapsayacak şekilde bu aktarımı yapabilirler. Bu bireyler için; bir ağacı büyütmek, insanı büyütüp yetiştirmek, veya evcil bir hayvanın sorumluluğunu almak aynı şey olabilir. Verdikleri bu emekten o kadar haz alırlar ki, hayatlarında onlar olmadan devam etmek istemezler. Bu insanlar olmayan bir yalnızlığı gidermek için değil, sevgilerini paylaşmak için evcil hayvanları sahiplenirler.
Bahsedilen bu kişilerin ihtiyaç duyduğu şey hayvan arkadaşlarıdır. Evcil dostlarımız olmadan, yukarıda anlattığım her iki birey modeli için sevgi dolu bir dünya imkansız olabilir. Bu yüzden de kimimiz ailemiz, çocuklarımız olmadan yapamadığımız gibi, kimimiz ise evcil dostları olmadan yapamaz. Belki, bazı kesimler bu sevgiyi anlamayabilir, o yüzden tanıdığım bazı hayvan severlerin, o evcil dostları çocukları gibi gördüğünü aktarmak isterim.
Peki bu hayvan severlerin ve hayvanların ne türlü hakları vardır?
Temmuz 2021 yılında Hayvan Koruma Kanunu’nda bazı değişiklikler yapılarak, hayvanlarla cinsel ilişkide bulunmak, hayvanları kasten öldürmek, işkence ve zalimce muamelede bulunmak ve bu hayvanları dövüştürmek suç kapsamına alınmıştır. Bu suçların işlendiğini gören hayvan sever vatandaş bu durumu şikayet edip dava açabilir mi noktasında ne yazık ki hayvan sahibi değilseniz, yapamazsınız. Ancak, tarım müdürlüklerine ihbarda bulunup bilgi verebilir ve harekete geçmelerini bekleyebilirsiniz. Çünkü, Hayvanları Koruma Kanunu’na baktığımız zaman, yukarıda belirtilen suçlar için soruşturma yapılması Kanun’da belirtildiği gibi “Tarım ve Orman Bakanlığının il veya ilçe müdürlükleri tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulmasına bağlıdır. Bu başvuru muhakeme şartı niteliğindedir. Bu suçların başka bir kişi tarafından sahipli hayvana karşı işlenmesi halinde hayvan sahibinin şikayeti üzerine de soruşturma yapılır” denilmektedir. Böylelikle, şikayete bağlı suç niteliği kazandırıldığı için de, bu suçlarla ilgili şikayeti ya hayvan sahibi, ya da başı boş ise il/ilçe tarım müdürlüğünce şikayette bulunulması gerekiyor. Savcılıklarca re’sen bir soruşturma başlatmayacağı gibi bir kamu davasının açılması mümkün gözükmemektedir.
Bu durumda tarım müdürlükleri şikayetçi olmadıkları sürece, belediyelerin toplu zehirleme işlemleri yine cezasız kalmaya devam edecektir.
Sahiplendiğininiz bir evcil hayvanınız varsa ülkemizde hukuksal olarak ne gibi sorunlarla karşılaşabiliriz, neler yapabiliriz, bu konuya da kısaca değinmek istiyorum.
Kedi ve köpeğini konutunda beslemek isteyenler için çok tartışılacak bir Yargıtay Kararı;
Evde kedi, köpek gibi evcil hayvan besleyenlerin apartman ve sitelerde, yönetim planı veya karar defterlerinde evcil hayvan beslenemeyeceğine dair bir madde varsa, mülk sahibi olsanız da size karşı tahliye davası açılabilir ve hayvan arkadaşınızı göndermek zorunda kalabilirsiniz. Ocak 2022 tarihinde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu çok tartışılacak bir karar verdi. Bu kararda, Çevreyi rahatsız etmeyen, komşularına ve site sakinlerine saldırmayan, herhangi bir ses ve koku şikayeti olmayan evcil hayvanların da tahliyelerin söz konusu olacağını anlamaktayız.
Yargıtay’ın bu kararı Anayasa’ya, taraf olduğumuz Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi’ne aykırı davrandığı, kanunda belirtilmiş olan kişilik haklarına aykırı bir düzenlemeye imza attığı konusunda duraksamaya yer yoktur. Herkesin; yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu Anayasa ile güvence altına alınmışken, konut dokunulmazlığına sahip bireyin, maddi ve manevi varlığı olan bu evcil hayvanı, sözleşme özgürlüğü adı altında yönetim planı veya karar defteri ile yasaklamak kişilik haklarını kısıtlama anlamına gelmektedir. Bu kararda hiç kimseyi rahatsız etmeyen sesi bile çıkmayan kedimizin de, isterse site yönetimi veya apartman yöneticisi tahliyesini isteyebilir. Bu yüzden yeni bir ev almak istediğiniz zaman, mutlaka karar defteri veya yönetim planını okuyun. Hoşunuza gitmeyecek bazı kararlar sizden çok önce alınmış olabilir.
Bir hayvanı, dostu ailesi olarak gören bireyler için kurulan bağ çoğu zaman diğer insanlarla kurulan bağdan daha güçlü olabilmektedir. Söz konusu evcil hayvan bir eşya değil, birlikte ömür geçirilmek istenen bir sevgi ve dostluk bağı oluşturduğu kişilik olarak görülmektedir. Kişi, kendisini daha huzurlu ve depresyondan uzak, hayatındaki yalnızlığı bu dostu ile ortadan kaldırmış manevi bir destekte bulunmaktadır.
İnsanoğlunun metalaşmasına dur diyecek, manevi varlığını devam ettirecek olan sevgidir. Bu sevgi, arkadaş sevgisi, evlat sevgisi, doğa sevgisi ve hayvan sevgisi ile olur. Eğer apartmanda besleme, evde besleme, sokakta besleme, git barınakta sev ve besle derseniz, sevgi piramidinin en altındaki kolonu kesmiş olursunuz. Bırakın sevsinler, bırakın beslesinler…
AVUKAT ÜMİT KOYUNCU